ŞEHRİN YENİ SİMGESİ: CSO ADA ANKARA
Bugün sizlere T-COD Mimarlık olarak Türkiye’de sadece senfonik konser salonu olmak için tasarlanan ilk yapı özelliği taşıyan CSO ADA ANKARA’dan bahsetmek istiyoruz. Mimarları Semra Uygur ve Özcan Uygur tarafından Ankara’nın tam kalbinde, Ankara Kalesi ve Anıtkabir’i birleştiren aksın orta yerine konumlandırılan CSO ADA ANKARA’nın mimari özelliklerine birlikte göz atalım.
DİSİPLİNLER ARASI BİR UYUM: CSO ADA ANKARA
159 bin metrekarelik arazi üzerinde inşa edilmiş, 5 bloktan oluşan anıtsal yapı niteliği taşıyan CSO ADA ANKARA, 62.500 metrekare inşaat alanına sahiptir. İçerisinde 2500 kişilik büyük salon, 1000 kişilik küçük salon, 1500 kişi kapasiteli fuaye, sanatçı çalışma binası, koro çalışma binası ve idare binası ile kapalı garaj yapısını barındırıyor. Çıplak beton, cam, doğal taş ve ahşap gibi dönüşebilir malzemelerden oluşan CSO ADA ANKARA, Küre biçimindeki salonlarıyla hem tasarım hem de uygulama aşamasında pek karşılaşmadığımız bir yöntemle bizleri karşılıyor. Türkiye’de ilk kez uygulanan şişme kalıp yöntemiyle küre şeklinin verildiği CSO ADA ANKARA, mimarlık, mühendislik ve yapım teknolojisi arakesitinde duran, merkezinde mimarlık olan disiplinler arası bir uyumla karşımıza çıkıyor. Üçgen prizma, küre ve oval prizma gibi temel geometrik biçimlere sahip bir grup yapıdan oluşan CSO ADA ANKARA’nın tasarım dilinden bahsedelim.
ULUSAL MİMARLIK ÖDÜLLERİ’NDE CSO ADA ANKARA
Yapının mimarları, yapıya bir zaman biçmemişler ve yapının eskimeyen, şehrin simgesi niteliğinde olmasını hedeflemişlerdir. Barındırdığı mekânsal zenginlik, inşaatında kullanılan öncü teknoloji ve üst düzey teknik yetkinlik, malzeme seçimi ve işçilikteki özen nedeniyle 2022 Ulusal Mimarlık Ödülleri’nde Yapı Dalı Ödülü’nü kazanmıştır. Disiplinler arası bir uyum ve çözüm projesi olduğundan bahsettiğimiz CSO ADA ANKARA, uluslararası bir akustik uzmanından mühendislik gruplarına kadar mimarlarla birlikte tasarıma uygun sistemler geliştirilen uzun soluklu bir projedir.