MODERN MİMARİYE YENİ BİR BAKIŞ AÇISI: ZAHA HADİD





 MODERN MİMARİYE YENİ BİR BAKIŞ AÇISI: ZAHA HADİD

 

     T-COD Mimarlık olarak bu hafta sizlere mimarlık dünyasının ikonlarından biri olan Zaha Hadid’den bahsetmek istiyoruz. Kıvrımlı tasarımlarıyla, modern tasarım kavramına yeni bir bakış açısı kazandıran Zaha Hadid’in hayatına gelin birlikte göz atalım.

 

ZAHA HADİD KİMDİR?


   Zaha Hadid, dekonstrüktivist mimari anlayışıyla ve şaşırtan formlardaki binalarıyla, mimariye yepyeni bir ifade kazandıran Irak asıllı İngiliz mimardır. 31 Ekim 1950’de Irak’ın Bağdat şehrinde dünyaya gelen Zaha Hadid, Irak’ta maliye bakanı olarak da görev yapan Mohammad Hadid ve Musullu sanatçı Wajiha al-Sabunji’nin kızıdır. Üst sınıf bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Laiklik ve demokrasi savunucusu bir politikacı olan babası, Müslüman olmasına rağmen Zaha Hadid’i yatılı bir İngiliz okuluna göndermiştir. Yatılı okuldan mezun olduktan sonra Beyrut Amerikan Üniversitesi’nden matematik diplomasını ardından da Londra’daki Architectural Association’dan mimarlık eğitimini almıştır. Okulunda onu ‘’kendi yörüngesinde, taklit edilemez bir gezegen’’ olarak tanımlayan hocası Rem Koolhaas ve Elia Zenghelis’in ortakları olduğu, Office For Metropolitan Architecture bünyesinde bir süre çalışan Hadid, 1980 yılında İngiliz vatandaşlığına geçer geçmez Londra’da kendi mimarlık şirketi Zaha Hadid Architects’i kurmuştur.

 

MİMARİ YAPI VE ÖDÜLLERİYLE ZAHA HADİD

 

   Mimari geometriyi özgürleştiren Zaha Hadid, postmodernizmin yükselişte olduğu 1980’lerde henüz bir şey inşa etmiyordu. Fakat belirsizlik duygusuna sanatsal bir boyut kazandıran, geleneksel anlamda bina diye tanımlayamayan ve şaşırtan tuhaf formlarıyla henüz var olmayan bir dünyanın anlık görüntülerini canlandırıyordu.

 

THE PEAK

 

   Zaha Hadid ilk tasarımlarından birini, 1983’te Hong Kong’da The Peak olarak bilinen bir tatil kompleksinin tasarımı için düzenlenen yarışma için yapmıştı. Proje üç yatay bina ve binalar arası mekânsal boşluklardan oluşuyordu. Yapı ve arazi ilişkisini yeniden yorumlamasıyla dikkat çeken proje, mühendislik açısından tamamen inşa edilebilir olmasına rağmen hayata geçirilemedi. Fakat 1988’de New York Modern Sanatlar Müzesi’nde düzenlenen Dekonstrüktivist Mimarlık Sergisi’ne katıldığı The Peak Projesi’yle sergide yer alan yedi mimardan biri olarak kariyerinde önemli bir adım atmış oldu.

 

İLK UYGULAMA PROJESİ: VİTRA İTFAİYE BİNASI

 

   Kariyer hayatı boyunca olağanüstü görünen birçok bina inşa eden Zaha Hadid’in ilk uygulama projesi 1993 yılında yaptığı Vitra İtfaiye Binası’dır. Hadid’e mimarlık yapması için ilk şansı veren Vitra mobilya şirketinin sahibi Rolf Fehlbaum olmuştur. Hadid’in ilk yapısı olan Vitra itfaiye Binası, şirketin gönüllü itfaiye teşkilati için İsviçre-Almanya sınırındaki weil am Rhein’da uygulanmıştır.

 

CARDIFF BAY OPERA BİNASI

 

   İngiltere’de çığır açan projesi ise, Cardiff Bay Opera Binası olmuştur. 1994’te uluslararası bir yarışmada 400 katılımcı arasından seçilmesini sağlayan projesinde, ulusal bir kurum için uygun bir şekilde anıtsal olmayı ustaca başarmıştır. Aynı zamanda boş birçok araziye kentsellik aşılayan bir tasarım olmuştur.


KÜLTÜREL DEVRİMİN EN ÖNEMLİ PARÇASI: GUANGZHOU OPERA BİNASI


   Çin’deki ilk projesi olan 2002’de hayata geçirilen Guangzhou Opera Binası’da şehrin kültürel gelişimine önemli bir katkı sağlamıştır. Zaha Hadid, akıntıya karşı şekil almış iki büyük kayayı andıran ve Peart Nehri’ne bakan yapıyı tasarlarken nehir vadilerinden esinlenmiştir. Kültürel devrimin en önemli parçalarından biri olarak nitelendirilen yapı, şehrin finans merkezi ile kültürel yapıları arasında bir köprü kurmuştur.


PRİTZKER ÖDÜLLÜ İLK KADIN MİMAR: ZAHA HADİD


   Zaha Hadid, 2004 yılında Pritzker Ödülü’nü alan ilk kadın mimardır. Kariyeri boyunca birçok olağanüstü yapı inşa eden Zaha Hadid’e RIBA Stirlin ödülünü kazandıran 2010’da hayata geçirilen Roma’daki Maxxi Sanat Müzesi olmuştur. 2012 yılında Londra’da düzenlenen Yaz Olimpiyatları için formunu hareket halindeki suyun geometrisinden alan Olimpik Su Sporları Merkezi’ni tasarlamıştır.


Almanya’nın Leipzig kentinde BMW için tasarladığı otomobil fabrikası, Pekin’de inşa edilen gökdelen kompleksi, Azerbaycan’ın Bakü şehrinde inşa ettiği kültürel kompleks olan Haydar Aliyev Merkezi gibi çarpıcı yapılarıyla, duvarların ve çatıların, içte ve dışta, zemin planında ve enine kesitte sorunsuz biçimde birbiriyle birleştiği fikirleri hayata geçirme fırsatını bulmuştur. Kadın mimar ya da Arap Mimar olarak değil sadece mimar olarak anılmak isteyen Zaha Hadid, bahsettiğimiz yapıları gibi şehirler ve mimari için önemli birçok projesini hayata geçirme fırsatı bulmuştur. Mimari kariyerine ismini altın harflerle yazdıran Zaha Hadid, 31 Mart 2016’da kalp krizi sonucu Miami’de hayatını kaybetmiştir.

 

   Bizler de T-COD Mimarlık olarak projelerimizde, Zaha Hadid’in alışılmışın dışındaki mimari tasarım potansiyelinden, yapmış olduğu binalardan, 3 boyut algısı çok gelişmiş olan vizyonundan esinlenerek ve onun mimari bakış açısına son derece saygı duyarak, mimari kapsamda kurumsal binalar, gençlik merkezleri ve salon mimarilerini hayata geçiriyoruz.