İLKLERİN MİMARI: LE CARBUSIER
Bu hafta sizlere T-COD Mimarlık olarak çağının çığır açan mimarı olarak anılan Le Carbusier’den bahsetmek istiyoruz. Le Carbusier’in mimari anlayışına ve mesleki kariyerine gelin birlikte göz atalım.
İsviçre’de La Chaux-de-Fands’da doğan Le Carbusier İsviçre asıllı Fransız bir mimardır. 13 yaşında okulu bırakarak saat kadranı ustası babasının yanında çalışmaya başlamıştır. 1907-1911 yılları arasında Orta Avrupa ve Akdeniz ülkelerini gezen Le Carbusier, bu seyahatlerinde çeşitli mimarlara çıraklık etmiştir. Bunlardan bazıları binalarında betonarme kullanan Parisli mimar Auguste Perret ve ilk sanayi tasarımcılarından Peter Behrens’tir. Bu seyehatlerle mimarlık serüveni ve mesleki kariyeri başlayan Le Carbusier, Akdeniz ve Orta Avrupa mimarileri ile yakından ilgilenmiştir. Kendisini toplu konutlar ve kalabalık şehirler için daha iyi yaşam koşulları sağlama adamıştır. Bu yaklaşımıyla eleştirmenler tarafından mimarlık biçimi ruhsuz monolitler (yekpare dikmeler) olarak adlandırılmıştır. Aynı zamanda şehir plancısı, ressam, heykeltraş, yazar ve modern mobilya tasarımcısı olan Carbusier, modernizme ve uluslararası tarza yaptığı katkılar ile tanınmıştır.
LE CARBUSIER: ‘’BİR ŞEY BİR İHTİYACA KARŞILIK VERİYORSA GÜZELDİR.’’
20.yüzyılın en önde gelen figürlerinden biri olan Le Carbusier, yaşadığı dönemde eleştirilmişse de bugün mimari ve şehircilik anlayışını derinden etkilemiştir. Çıplak betonu ilk kez bilinçli kullanan kişi olan Carbusier, binalarda da kolonu ilk kez kullanarak bütün mimarlık anlayışını değiştirmiştir. Taşıyıcı olan duvarları yükten kurtararak tasarımı özgürleştirmiş ve işlevselliği arttırmıştır.
LE CARBUSIER’IN BEŞ TEMEL TASARIM İLKESİ
· Kolonların duvarları taşıyıcı olmaktan kurtararak bütün yükü alması,
· Yapının taşıyıcıları ve duvarların işlevsel yönden birbirinden bağımsız olması,
· Betonarme strüktürün teknik özelliğin dışında estetik öge olarak kullanılması,
· Serbest cephenin bir parçası olarak yatay bant şeklinde uzanan pencerelerin iç mekanı aydınlatması,
· En üst katta binanın doğal çevreyle uyumunu sağlamak için çatıların teras bahçeye dönüştürülmesi.
Tüm bu ilkeleri bilinen yapıtlarından, UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi’ne eklenen Villa Sovaye’de kullanmıştır.
VİLLA SOVAYE
Dünyanın en önemli yapıları arasında gösterilen Villa Sovaye, modernizm akımının özellikleri ve Carbusier’in mimari prensipleri doğrultusunda tasarlanmıştır. Le Carbusier’in 5 temel tasarım prensibini taşıan yapı, yeryüzünden yukarıda ve toprakla teması kesilmiştir. Teras çatı katı olarak kullanılmış ve bir bahçe olarak tasarlanmıştır. Yatay doğrultuda devam eden pencereler kullanılmıştır. Açık plan sistemiyle plan düzlemindeki sınırlar ortadan kaldırılmış ve binanın cephesi taşıyıcı elemanlardan ayrılarak, cephe tasarımında serbestlik sağlanmıştır. Çağının çığır açan mimari olarak anılan Le Carbusier, bugün bile mimarisi ile etkilemektedir.